![]() |
Arama | Sözlükçe | Anasayfa | ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
A11j Türler nereden geldi
Türler Nereden Geldi?Kasım 2006 Mayıstaki çevre hareketinin sloganı "Yağmur ormanlarını koruyun! Mercanları koruyun!" idi. Fakat kuzeydeki tundradan (ağaç olmayan düz ova) ya da çölden ne haber? Bu ekosistemler niye kurtarılmıyor? Tüm ekosistemler, farklı derecelerde insan kaynaklı tehditlerin altındadır. Ancak uluslararası düzeyde, çevre korumasıyla ilgili kaygılar genelde yağmur ormanları ve mercanlar gibi tropikal sistemlerde yoğunlaşmıştır. Kutup bölgelerindeki tundralardan ya da yarı kurak çöl sistemlerinden daha az bahsedilir. Bunun önemli bir nedeni tropikal kuşak ekosistemlerdeki biyoçeşitliliğin çok yüksek olmasıdır. Ekvatordan uzaklaştıkça biyoçeşitlilik azalır. Tropikal ekosistemlerde ılıman bölgelere göre 2-3 kat, kutup bölgelerine göre 10 kat fazla sayıda tür bulunur.
Evrim bunun neresinde?Fosil katmanlarından anlaşıldığı üzere, tropik bölgeler 250 milyon yıl önce de tür çeşitliliğinin sıcak noktası konumundaydı. Peki tür çeşitliği bu bölgelerde neden daha fazladır? Bilim adamları bunun sebeplerini araştırdılar. Gözlemleri üzerine hipotezler kurup onları test etmeye başladılar. Evrim kuramı bize en az iki olası bakış açısı sunuyor: bir hipoteze göre tropik bölgeler çeşitliliğin kaynağıdır. Çeşitlilik burada doğmuş ve diğer bölgelere buradan yayılmıştır (kök bölge hipotezi; cradle hypothesis). Diğer hipoteze göreyse, tropik bölgelerde çeşitliliğin sürdürülmesi daha kolaydır. Canlı çeşitliliği başka bölgelerde zamanla yok oluşa gittiği halde tropiklerde devam eder (doğal müze hipotezi; museum hypothesis). 2006’da David Jablonski, Kaustuv Roy ve James Valentine adlı bilim insanları bir dolu fosil kaydı ve basit matematiksel hesaplarla, bu iki görüşün canlı çeşitliliğini beraber açıkladığını gösterdiler. Biyologlar çeşitliliği şu üç etkenin açıklayabileceği yönünde akıl yürüttüler: 1. Bölgesel köken: Aynı bölgede yeni soyların ortaya çıkması çeşitliliği artırır. 2. Bölgesel yokoluş: Türlerin veya soyların tamamen tükenebileceği yokoluşlar o bölgedeki çeşitliliği azaltır. 3. İçeri göç: Bölgeye, diğer bölgelerden göçmen soyların gelmesiyle çeşitlilik artar. Tropik bölgelerde çeşitlilik fazladır çünkü yeni soylar daha hızlı türer (kök bölge hipotezi), yok oluş azdır (doğal müze hipotezi) ve içeri göç fazladır.
Bu görüşlerini test etmek için, Jablonski ve arkadaşları fosil örneklerinde jeolojik zamanlarda yaşanmış türleşme, yok oluş ve göç olayları hakkında ipuçları aradılar. Ancak birçok biyolog fosillerin açıklamada yeterli olmayacağını, fosil ipuçlarının dengeli olmadığını ve bazı canlıların daha kolay fosilleştiğini (örneğin kabuklu) ifade ettiler. Bunun üzerine, ekip incelemelerini paleontolojinin “deney fareleri” diyebileceğimiz organizmalarla sınırlamaya karar verdi: çiftkabuklulardan olan midye, deniz tarağı ve istiridye. Çiftkabuklular, fosilleşmenin daha kolay olabildiği bir ortamda yaşarlar ve kabuklu olduklarından daha kolay fosilleşirler. Bu yüzden çiftkabukluların fosil kayıtları çok daha kalıcıdır ve paleontoloji (fosil bilimi) açısından çok değerlidir. Doğa tarihi müzelerinde yıllar süren çalışmalar sonucu her tür için ayrı bilgi toplandı ve çiftkabuklular yeniden sınıflandırıp bir veritabanı oluşturuldu.
İlk sorulan soru tropiklerde daha hızlı bir türeyiş olup olmadığı idi. Eğer hipotez doğru ise beklenen gözlem günümüz çiftkabuklularının çoğunun fosilleşmiş akrabalarını tropik bölgelerde göreceğimizdir. Bu doğrultuda günümüz çiftkabuklu dallarının (bu çalışmada cins düzeyinde) soyları fosil kayıtlarında ilk görüldükleri zamana kadar izlendi. 163 çiftkabuklu dalı arasında 117’sinin kökeninin tropikler olduğunu gösterildi. Bu sonuç türleşmenin tropik bölgelerde daha sık görüldüğüne dair önemli bir ipucudur.
Konu hakkında daha fazla bilgi içinYazıdaki araştırmayla ilgili kaynakça:
Öğretmenler için:Tartışma ve konuyu genişletme soruları:
Kaynakça
Bu materyallerin hazırlanması 022254-003 nolu SPO ödülü kapsamında NASA tarafından desteklenmiştir. Bu materyallerdeki her türlü düşünce, bulgu, çıkarım ya da öneri yazarlara aittir ve NASA’nın görüşlerini yansıtmak zorunda değildir; Resif resmi Eugene Weber © California Bilimler Akademisi; orman resmi H. Vannoy Davis © California Bilimler Akademisi, fosil kabuğu resmi Susan Kidwell, Chicago Üniversitesi. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
| | | |
|