Evrimi Anlamak kapsamlı ve anlaşılır evrim rehberiniz!

P1:evrim tarihi 4 5

Git ve: kullan, ara
History marquee3.jpg


1800 Öncesi1800'ler1900'lerden Günümüze


Radyometrik Tarihlendirme: Clair Patterson

Radyoaktif elementler bozunur ve bir yandan enerji, bir yandan da parçacık salarlar.

Ondokuzuncu yüzyıl yerbilimcileri, kayaların, dağlar erozyona uğradıkça ve tortuları okyanus tabanında biriktikçe yavaş yavaş oluştuklarını anlamışlardı. Ancak bu sürecin ne kadar zamanda gerçekleştiğini dolayısı ile barındırdıkları fosillerin yaşlarını bilmiyorlardı. Darwin kendi evrim kuramının gerçekleşmesine imkan verecek şekilde, yerkürenin fazlaca yaşlı olduğunu öne sürmüştü. Büyük fizikçi Lord Kelvin ise dünyanın görece genç, muhtemelen 20 milyon yaşında olduğunu savunuyordu. Bunun sebebi, gezegenin ergimiş halden bugün ki sıcaklığına ulaşması için gereken zamanı hesaplamış olmasıydı. Ancak Kelvin, dünyayı bugün olması gerekenden daha sıcak tutan uranyum benzeri radyoaktif maddelerin varlığından haberdar değildi ve olamazdı.


Daha yaşlı bir yerküre

Patterson.gif

Yirminci yüzyılın şafağında, fizikçiler devrimci bir buluş yaptılar; elementler sonsuz değildi. Atomlar yeni elementler oluşturacak şekilde birbirleriyle kaynaşabiliyorlardı, aynı zamanda atom altı parçacıklar saçarak ve bir elementten diğerine geçerek parçalanabiliyorlardı (sağdaki şekil). Bu keşfi bazı fizikçiler nükleer silahlardan nükleer ilaçlara kadar değişen yelpazede kullanırken başka fizikçilerse bunu doğayı anlamak için kullandı. Güneşin bir zamanlar kömür alevi gibi yandığı düşünülürdü ancak fizikçiler, güneşte enerjinin atomların biribirine çarpması ve yeni elementleri oluşturması ile ortaya çıktığını gösterdiler. Yerküreyi oluşturan ilksel toz bulutu, radyoaktif izotoplar olarak bilinen kararsız atomlar içeriyordu. Bu kararsız atomlar doğumundan bu yana devamlı parçalanıp enerji salarak yerkürenin sıcaklığının korunmasıda yardımcı olmuşlardır.

Bilim insanları yerküremizdeki kaya tabakalarının yaşlarını ölçerken radyometrik tarihlendirmeyi kullanırlar.

Radyoaktivite aynı zamanda yaşamın tarihine kesin bir de takvim vermiştir. Kayalarda bulunan bu tip parçalanmaların ürünleri olan atomları ölçerek fizikçiler yaşlarını kestirebilmektedirler. Ve bu atomların, meteoritlerdeki atomlara oranlarını karşılaştırarak yerkürenin tüm güneş sistemi ile birlikte ne zaman oluştuğunu tahmin edebilmektedirler. 1956’da Amerikali yerbilimci Clair Patterson yerkürenin 4,5 milyar yaşında olduğunu duyurmuştur. Darwin sonunda arzuladığı zamansal bolluğa kavuşmuştur.


Kadim yaşam

Radyoaktif saatin evrimsel tarihe yerleştirdiği tarihler inanılmazdır. Hayat en azından 3,5 milyar yaşındadır ve bundan 600 milyon yıl önce gezegen mikroplar tarafından istila edilmişti. Radyoaktif saatler evrimin hızının değişebildiğini göstermiştir. Yaklaşık 535 milyon yıl önce Kambriyen patlamasıyla bu devir görece hızlı bir şekilde pek çok başlıca hayvan soyunun birkaç milyon yıl içerisinde ortaya çıkışını görmüştür. 150 milyon yıl boyunca kemirgen boyutlarında küçük hayvanlar olan memeliler, 65 milyon yıl önce meydana gelen Cretaceous-Tertiary yok oluşundan sonra muazzam boyutlara hızla evrilmişlerdir. Jeolojik tarihleme, devamlı ortaya çıkan yeni yöntemler ile yaşayan bir bilim dalı olmaya devam etmektedir. Bu yöntemlerden bazıları bizim hominid atalarımızın evriminin izini sürmeye yardım etmiştir; anatomik olarak modern insanlar bundan 100.000 yıl önce evrilmişlerdir. Bu durum, yerkürenin yaşının sanılanından yirmi kat fazla bir süre olmasına rağmen, jeolojik olarak bir göz kırpmasına eşdeğerdir.

Geotimeline.png


Önceki
DNA, Evrimin Dili: Francis Crick ve James Watson


Sonraki
İçortakyaşam: Lynn Margulis

Tarihlenmiş kaya tabakaları USGS, Western Region Geologic Information’den alınmış.

yazdırılabilir görünüm