Baktığınız her yerde -aynada bile- size dikilmiş gözlerle karşılaşırsınız. Bir tarla üzerinde uçarak yiyeceği fareyi arayan bir şahinden tutun da parlak renklere bürünmüş eşini tanıyan bir kelebeğe, ya da henüz farkettiği avcısından kaçan bir ahtapota kadar her çeşit hayvan çevreyi algılamak için gözlerini kullanır. Ama neden gözler? Göz denen şeyin inanılmaz derecede işe yaradığı ortada ama acaba böyle bir organ nereden çıktı? Bu kadar fazla çeşitte hayvanda göz nasıl evrildi ve neden birbirinden bu kadar farklı göz çeşidi var?
Bu bölümde gözlerin nasıl evrildiğini ve farklı canlıların gözlerinin niçin bazı açılardan benzeştiğini, bazı açılardan ise ayrıştığını inceleyeceğiz. Özellikle de kökendeşlik kavramının yani ortak atadan kalıtılan benzerliklerin, nasıl olup da beklenmedik yerlerde beklenmedik şekillerde karşımıza çıktığını ve kökendeşliğin nasıl olup da yaşamın hem çeşitliliğine, hem de ahengine işaret ettiğini göreceğiz.