Evrimi Anlamak kapsamlı ve anlaşılır evrim rehberiniz!

A9f:İçortakyaşam 03

Git ve: kullan, ara
Evrim 101 İçindekiler << önceki | sonraki >>

Prokaryotlardan ökaryotlara

3domains.gif

Günümüz canlılarını üç büyük küme (üst-alem) olarak sınıflandırırız: Arkeler, bakteriler ve ökaryotlar. Arkeler ve bakteriler küçük, görece basit, tek hücreli canlılardır. Hücreleri bir zar ve hücre duvarıyla çevrilidir. Genlerini taşıyan DNA ipliği halka şeklindedir. Bu tür canlılara prokaryot (‘çekirdeksiz’) denir.

Gündelik yaşamımızda karşımıza çıkan bitki ve hayvan türünden canlılar ise üçüncü gruba, yani ökaryotlara dahildir. Ökaryotik (‘çekirdekli’) hücreler prokaryotik hücrelerden daha karmaşıktır. DNA’ları hücre çekirdeği denilen yapı içinde yer alır; ayrıca DNA iplikleri halka değil iki ucu açık bir ip şeklindedir. Dahası ökaryotik hücreler kendi ‘enerji santrallerine,’ yani mitokondrilere sahiptir. Hücre içinde ufak yapılar olan bu mitokondrilerin ilgi çekici tarafları, kimyasal enerji üretmelerinden ibaret değildir. Mitokondriler aynı zamanda ökaryotik hücrelerin evrimini anlamayı sağlayacak ipuçlarını da barındırırlar.


Cells.gif

Karmaşık ökaryotik hücrenin ortaya çıkışı canlılığın tarihinde yepyeni bir çığır açtı. Zira bu ökaryotik hücrelerin bazıları zamanla çok hücreli organizmalara evrildiler. Peki ama ökaryotik hücrenin kendisi nereden geldi? Nasıl oldu da sıradan bir bakteri, evrimsel bir sıçrama yapıp basit bir prokaryotik hücreden daha karmaşık yapıdaki ökaryotik hücreye evrilebildi? Bunun cevabı ortakyaşam (simbiyoz), diğer bir deyişle canlılar arası işbirliği gibi görünüyor.


Eldeki veriler, ökaryotik hücrelerin, vaktiyle ayrı ayrı yaşayan prokaryotik hücrelerin ortakyaşamcı bir ilişki içinde oluşturdukları birliğin torunları olduğuna işaret ediyor. Öyle anlaşılıyor ki evvel zamanda serbest yaşayan bir bakteri, belki de yemek niyetine bir başka hücre tarafından yutulmuş, ancak sindirilmeyip, bu hücrenin içine kalıcı misafir olarak yerleşmiş. İşte bu bakterinin “büyük-büyük-büyük-büyük-büyük-büyük-büyük-büyük-büyük torunu” da bugünün mitokondrisi oluyor. Söz konusu birleşmenin ardından konak hücre, mitokondrinin atasının ürettiği enerjiden yararlanmaya başladı, mitokondri ise onu çevreleyen korunaklı ve besince zengin ortamdan yararlandı. Bu çeşit ‘içsel’ ortakyaşama, yani bir hücrenin bir başka hücrenin içine kalıcı olarak yerleşmesi ve birlikte zaman içinde tek bir soya evrilmelerine içortakyaşam (endosimbiyoz) denir.


Endosymbiosis.gif



Önceki
İki canlı bir olduğunda


Sonraki
İçortakyaşama dair bulgular

yazdırılabilir görünüm